Okuma Odası

Bu yazı, dijital ifşa/tanıklık anlatılarını güçlendirici ve koruyucu bir çerçevede ele alıyor. Cezasızlık ve güç asimetrileri bağlamında konuşmanın toplumsal işlevi; birey düzeyinde güvenlik, bakım ve sınırlar; okurun/dijital topluluğun sorumlulukları (yeniden paylaşım kuralları, rızasız veri ifşasından kaçınma, raporlama) pratik adımlarla anlatılıyor. LIVES yaklaşımı ve PİY ile ilişkilendirilerek, güvenlik ve yönlendirme odaklı bir destek dili öneriliyor.

Kaygı hepimizde olur ve çoğu zaman geçicidir. Ancak kaygı aylarca sürüyor, tehditle orantısız hale geliyor ve iş–okul–ilişki düzenini bozuyorsa, bu anksiyete bozukluğuna işaret edebilir. Yazı, DSM-5 ve ICD-11’e göre ayrımı basit bir çerçeveyle anlatıyor: Süre–Orantı–İşlev (3D). Zihin (sürekli endişe), beden (kas gerginliği, çarpıntı), davranış (kaçınma, erteleme) belirtilerini özetliyor ve ne zaman profesyonel destek alınması gerektiğini netleştiriyor.

Medyada yer alan travmatik olay anlatıları, toplumsal belleği şekillendirirken bireyler için ikincil travma riskleri yaratır. Bu yazıda, tanıklığın politik ve psikolojik boyutlarını, sosyal medya etkilerini ve etik haberciliğin önemini ele alıyoruz.

Aşırı düşünme, geçmişe takılıp kalma veya geleceği sürekli kaygıyla planlama şeklinde ortaya çıkan zihinsel bir döngüdür. Bilimsel araştırmalar, bu durumun stres, kaygı ve depresyon riskini artırdığını gösteriyor. Mindfulness, bilişsel yeniden yapılandırma, davranışsal aktivasyon ve “worry time” gibi teknikler, bu döngüyü kırmada etkili olabilir.

Anksiyete, yaşamın doğal bir parçası olsa da bazen işlevselliği bozabilir. Bu yazıda, nefes teknikleri, bilişsel yeniden yapılandırma, maruz bırakma, mindfulness, yaşam tarzı düzenlemeleri ve sosyal destek gibi bilimsel temelli yöntemler yer alıyor. Her başlık, gündelik yaşamda uygulanabilecek pratik önerilerle birlikte sunuluyor. Ne zaman profesyonel yardım alınması gerektiği ve sürecin nasıl yönetilebileceği de ele alınıyor.

Travma sonrası iyileşme, doğrusal ilerlemeyen bir süreçtir. Bu yazıda, bilimsel bulgulara dayalı olarak iyileşmeyi destekleyen adımlar ve süreci zorlaştırabilecek yaygın tuzaklar ele alınıyor. Sosyal destekten fiziksel aktiviteye, profesyonel yardımdan tetikleyici içeriklerden uzak durmaya kadar, güvenli ve sürdürülebilir iyileşme yollarına dair rehber sunuluyor.

Psikoterapiye başlamadan önce sürece dair beklentilerinizi, hedeflerinizi ve ihtiyaçlarınızı netleştirmek, terapist seçimi, kullanılan yaklaşımlar, gizlilik ilkeleri ve sürecin doğası hakkında bilgi sahibi olmak terapi deneyiminizi güçlendirir. Bilimsel araştırmalara dayanan bu rehber, terapiye hazırlıkta farkındalığınızı artırır ve daha verimli bir süreç yaşamanıza yardımcı olur.

Psikoterapist seçimi, terapinin etkinliğini doğrudan etkileyen en önemli adımlardan biridir. Bu yazı, terapistin eğitiminden kullanılan yaklaşımlara, etik tutumdan terapötik ilişkiye kadar seçim sürecinde dikkate alınması gereken temel unsurları bilimsel kanıtlar ışığında ele alıyor.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşünceler, duygular ve davranışlar arasındaki ilişkiye odaklanan, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Depresyon, anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres, OKB, yeme ve uyku bozuklukları gibi pek çok durumda etkili sonuçlar verir. Yapılandırılmış ve hedef odaklı süreciyle, danışanların problem çözme ve başa çıkma becerilerini güçlendirir.

Şema Terapi, çocuklukta gelişen ve yetişkin yaşamında tekrarlayan kök inançları hedef alan bütüncül bir psikoterapi yaklaşımıdır. BDT, bağlanma kuramı ve deneyimsel teknikleri birleştirerek derin değişim sağlamayı amaçlar. Özellikle kişilik bozuklukları, kompleks travma ve ilişki sorunlarında etkili olup, kök inançların fark edilmesi ve dönüştürülmesini hedefler.

EMDR terapisi, geçmişte yaşanan travmatik anıların olumsuz etkilerini azaltmak için geliştirilmiş, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Bu yazıda EMDR’nin ne olduğu, nasıl uygulandığı, hangi durumlarda etkili olduğu, online uygulanabilirliği, farklı uyarım teknikleri ve seans süreci gibi en sık sorulan sorulara kapsamlı yanıtlar bulabilirsiniz.

Gottman Çift Terapisi, ilişkileri güçlendirmek ve sağlıklı iletişim becerileri geliştirmek için bilimsel bir yaklaşımdır. Bu yazıda, çift terapisine dair en yaygın yanlış beklentiler ve bunların gerçekleri ele alınıyor. Haklı-haksız arayışından hızlı çözüm beklentisine kadar pek çok yanılgı, bilimsel temelli yöntemler ve Gottman modelinin yapısı üzerinden açıklanıyor.

Çift Terapisine Başvurmak İsteyenler İçin Bir Kılavuz: GOTTMAN ÇİFT TERAPİSİNDE SÜREÇ NASIL İLERLER?